Neden Dünyayı Kurtarmalıyız?
Önceki yazımızda gezegenimizi ve gelecek nesilleri
korumanın gerekli olduğunu, KafeSim için bunun önemli olduğunu yazmıştık. Fakat
bunun neden bu kadar önemli olduğunu tartışmamıştık. Şimdi bunu uzay-zaman
bilimi ve felsefesiyle anlatacağım. "Amanın, bilim ve felsefe beni açmaz." diyorsanız da sakın ayrılmayın. Söz sıkmayacağım ve sonu güzel bitecek J
Herkesin bildiği gibi içinde yaşadığımız uzay 3
boyutludur. İki noktanın birleşiminden oluşan düz bir çizgi 1. boyuttur. 2 çizgi
birleşirse bir düzlem oluşturarak 2. boyut oluşur. Bir de buna derinlik eklersek 3. boyutu elde ederiz. Buraya kadar tamam. Ancak bilim adamları tarafından kabul
edilen Süpersicim Teorisine göre evrende bizim algımız dışında var olan en az
10 tane boyut vardır. Örneğin, dördüncü boyut var, o da zaman. Evrende her
şeyin sürekli değişmesinden kaynaklanan bir ilerleme hali. Bir saniye sonra
hiçbir şey aynı olmayacağı için zaman sürekli devam etmektedir. Bir an her
şeyin sabit kaldığını düşünürsek zaman durmuş diyebiliriz. Ama hiçbir şey sabit
kalmadığı ve sürekli ilerlediği için zaman durmaz. Bu da tamam.
Peki,
bütün bunların bizim konumuzla ne alakası var? Şimdi, ilginç olan bizim
algımız. Biz yaratılış olarak zamanı düzlemsek olarak, yani doğduğumuz andan
itibaren ileri doğru uzayan bir ışın oku gibi hayal ederiz. Çünkü biz zamanı 3
boyutlu algılıyoruz. Ancak zaman teorilerinin ortaya koyduğu gibi zaman
düzlemsel değil daireseldir. Yani başlangıcı, ortası ve sonu olan bir düz çizgi
değil; sonsuz kere tekrar eden dairesel bir spiraldir. Evet, evet hani şu
kuyumcularda satılan sonsuzluk kolyeleri gibi. Sonsuz aşkı anlatmak için J Şimdi sadete geliyorum, az dayanın! Zaman bizim
sandığımız gibi düz değil de dairesel olduğu için aslında geçmiş, şimdi ve
gelecek bizim düşündüğümüz gibi birbirinden ayrı değil, bir bütündür. Yani eğer
dördüncü boyutu algılayabilseydik, herkesin hayatının tümünü anların
noktalardan oluşup birleştirildiği birer sonsuzluk kolyesi olarak görebilirdik.
Komik değil mi? J İşte herkes için
aslında zaman bir bütün olduğundan, gelecek için yapılan her şey anında şimdiyi
etkiler. Geçmiş, şimdi ve gelecek birbirinden bağımsız olmadığı için, yapılan
her hareket, anı ve bizi hemen değiştirir. Gelecek için iyi bir şeyler
yaptığınızda kendinizi iyi hissetmeniz ve şimdiki anın güzelleşmesi bundandır. Ayrıca
dördüncü boyuta göre zaman spirali sonsuz bir döngü olarak kabul edilebilir. Öyleyse
sonsuz kere aynı hayatı yaşayabilme ihtimali düşünüldüğünde iyi bir spiral
içinde olmayı tercih etmez miydiniz? (Kafa çok karıştıysa özete
geçebilirsiniz.)
Peki
ya “Ben kendi zaman spiralimde mutluyum, beni rahat bırakın. Yiyeceğim,
içeceğim, sonra da çekip gideceğim.” diyenlere ne diyeceğiz? Merak etmeyin,
onlara da bilimsel bir açıklamam var. Sıkı tutunun şimdi 5. boyuta geçiyoruz! Zaman
gibi insanlık, dünya ve evren de birbirinden bağımsız değildir. Yani insan gibi
evrenin de bir zaman döngüsü vardır. Bunu bir insan vücudundaki hücrelere
benzetebiliriz. Tümü birlikte bir organizma yaratır. Kolektif bilinç (100. Maymun
deneyi) ve evrenin bütünlüğü örneklerini göz önüne alarak, birlikte ortaklaşa
ve geleceğe olumlu etki edecek şekilde hareket etmeliyiz. Böylece kendi evrenimizin
en mükemmel versiyonuna ulaşıp, gerçekten yaşamaya başlayabiliriz. Bunu bir
zincire arka arkaya takılmış sonsuzluk halkalarından oluşan kolye olarak
düşünebilirsiniz. Eğer kolye kırılırsa hepsi düşer. Kısacası birey olarak evrenden
ve evrenin zaman döngüsünden bağımsız değiliz. Bu yüzden de seçimlerimizle bu
döngüyü ve dolayısıyla kendi yaşantımızı güzel veya çirkin yapabilmek bizim
elimizde. Biraz uzattığım için üzgünüm ama bütün bunları anlatmam gerekiyordu J
Özet: Zaman
düzlemsel değil, daireseldir. Bu yüzden geçmiş, şimdi ve gelecek birbirinden
bağımsız değildir. Üstelik insanlık ve evren de birbirinden bağımsız değildir.
Eğer şimdi mutlu olmak istiyorsak (kendimizi hazla uyuşturarak değil de,
gerçekten mutlu olmaktan bahsediyorum) gelecek için iyi bir şeyler yapmak gerekir.
Eğer insan nesli tükenecek veya hüsrana uğrayacaksa bunun acısını aslında fark
etmeden şu an çekiyoruz. Bu sebeple gezegenimizi ve gelecek nesilleri korumaya
çalışmak delilik değil, doğal bir ihtiyaçtır. Bütün bunları anlayabilmek için
de kendi zaman ve boyut kafesimizden çıkıp, biraz daha geniş bakmak gerekir.
Bütün bunların sonucunda KafeSim der ki madem gelecek için bir şeyler yapmak
saçmalık değil, o zaman yola devam J
Dip Not:
Süpersicim Teorisi’ne göre evrende en az 10 tane boyut var. M Teorisi 11,
Bosonic Sicim Teorisi ise 26 boyutun varlığından söz ediyor. Yok merak etmeyin,
o boyutlara girmeyeceğim. Belki sonra isteyenlerle sadece 6.'ya biraz
bakabiliriz J
Yorumlar
Yorum Gönder