KafeSim'de Yavaş Yemek
KafeSim’e gelen herkes yemeğini istediği yavaşlıkta
yiyebilir, çünkü aslında acele etmeden, keyfini çıkararak yemek gerekir. Peki,
neden yavaş yemek gerekir, neden önemlidir ve büyük şehirlerde bu başarılabilir
mi?
Yavaş yemek akımı 1986’da İtalya’nın başkenti Roma’da başlayan
sosyolojik bir harekettir. Komünist bir siyasi aktivist, yazar, editör ve gazeteci
olan Carlo Petrini öncülüğünde İspanyol Merdivenleri'nde Mc Donalds’ın
açılmasının protesto edilmesiyle hayat bulmuştur. Yavaş yemek hareketi 15
ülkenin katılımıyla imzalanmış ve kabul edilmiştir. Daha genel deyişle yavaş akım hayatın
yavaşlatılması gereğini savunan, küreselleşmenin olumsuz etkileri ve başarı
için her zaman daha hızlı olunması gereğini savunan sisteme karşı geliştirilmiş
bir kültürdür. Yavaş akımın felsefesine göre her şeyi daha hızlı yapmak değil;
doğru hızda, en iyi ve en kaliteli şekilde yapmak gerekir. Küreselleşmenin
etkisiyle özellikle büyük şehirlerin sunduğu yaşam koşullarında hızlı üretim, hızlı tüketim ve hızlı yemek kültürünün değiştirilmesi gereğine
inanır. Yavaş yemek akımı bütün insanların kendileri, yemeğin üreticileri ve
gezegen için iyi olan bir yemeğe erişimlerinin olduğu bir dünya vizyonuna
sahiptir. İnsanlar yemeklerini yerken yediklerinin nereden geldiğine,
kendilerine ve çevrelerine zarar verip vermediğine dikkat ederek seçmelidirler.
Yavaş yemek akımına göre tükettiğimiz yiyecekler, iyi, lezzetli ve taze; çevreye, hayvanlara ve sağlığımıza zarar
vermeyen, temiz; tüketiciler ve
üreticiler için adil şartlarda
olmalıdır. Bu hareket hızlı ve aşırı tüketim, fast food kültürü, yapay gıda
üretimi ve tarımda insan ve çevreye zarar veren zehirli kimyasalların
kullanılmasına karşıdır.
Carlo Petrini 2004’te Gastronomi Bilimleri Üniversitesi’ni kurmuş, Time dergisi tarafından yılın kahramanı seçilmiştir. Şu anda İtalyan Demokratik Partisi’nin üyesi olarak çalışmakta ve La Repubblica gazetesinde hala yazılar yazmaktadır. Bugün yavaş yemek hareketi 150 ülkeden toplamda 100.000 üyeye ulaşmıştır. Yavaş hareketi ayrıca “Cittaslow” adı altında yavaş (sakin) şehir ve bunun gibi alt kültürlerin oluşmasına vesile olmuştur. Yavaş hareketinin ideali yavaş bir gezegen yaratmaktır. Peki bu hareketin eleştirileri nedir? Kritikler der ki, gerçekten de son sürat ilerleyen büyük şehirlerde yavaş olmak ve organik gıdalara uygun fiyatlarla ulaşmak nasıl mümkün olacak? Vakit isteyen ev yapımı ürünler veya fahiş fiyatlı organik ürünler modern yaşantının hızına ve halkın çoğunluğuna ulaşıp, hizmet edemediken sonra amacına ulaşmış olacak mı? Tabi ki, hayır! O zaman internet üzerinden üreticisinden tüketiciye aracısız ve uygun fiyatlı organik ürün sağlayan organizasyonlar bu hareket için çok önemlidir. Ve belki pratik ev yapımı tarifler ve bilinçlendirmenin faydası olacaktır.
Carlo Petrini 2004’te Gastronomi Bilimleri Üniversitesi’ni kurmuş, Time dergisi tarafından yılın kahramanı seçilmiştir. Şu anda İtalyan Demokratik Partisi’nin üyesi olarak çalışmakta ve La Repubblica gazetesinde hala yazılar yazmaktadır. Bugün yavaş yemek hareketi 150 ülkeden toplamda 100.000 üyeye ulaşmıştır. Yavaş hareketi ayrıca “Cittaslow” adı altında yavaş (sakin) şehir ve bunun gibi alt kültürlerin oluşmasına vesile olmuştur. Yavaş hareketinin ideali yavaş bir gezegen yaratmaktır. Peki bu hareketin eleştirileri nedir? Kritikler der ki, gerçekten de son sürat ilerleyen büyük şehirlerde yavaş olmak ve organik gıdalara uygun fiyatlarla ulaşmak nasıl mümkün olacak? Vakit isteyen ev yapımı ürünler veya fahiş fiyatlı organik ürünler modern yaşantının hızına ve halkın çoğunluğuna ulaşıp, hizmet edemediken sonra amacına ulaşmış olacak mı? Tabi ki, hayır! O zaman internet üzerinden üreticisinden tüketiciye aracısız ve uygun fiyatlı organik ürün sağlayan organizasyonlar bu hareket için çok önemlidir. Ve belki pratik ev yapımı tarifler ve bilinçlendirmenin faydası olacaktır.
Öyleyse her zaman, her şeyi hızlı yapmanın gereğini
unutup, elimize çayımızı alıp, KafeSim’in bahçesinde gökyüzünde uçan kuşları
izleyerek, ağır ağır çevreye ve bize zarar vermeyen yemeğimizi yiyeceğiz. Yerken
de her anın tadını çıkaracağız. Bugün iş görüşmesine gittiğim yerde duvarda şöyle
yazıyordu: “Her gün birazcık
yaşayabilsek, hayat ne güzel olurdu!”
Belkide daha yavaşlayarak durdurabilmek zamanı ne güzel olurdu, insan mutlu olduğu her anı durdururdu o zaman. Yavaş bir kahvaltı etmek, yemek yemek daha fazla sosyalleşmek daha fazla tanımak ve daha az hata yapmak değil midir.. Ayrıca acele işe şeytan karışır diye boşuna dememişler büyüklerimiz, eğriyi, dogruyu etraflıca tartışmak hatta bunu yeme esnasında yapmak vücudumuz ve sağlığımız içinde çok faydalı. Yavaş sağlıklı uzun yaşayalım..Kaleminize ve ruhunuza sağlık bu güzel şeyleri düşundürdüğünüz için.
YanıtlaSil