KafeSim'in Misafir Profili & Tüketim Toplumu


            KafeSim’e tabi ki herkes gelebilir. Herkese, her kesime açık bir mekan. Ancak her işletme gibi zaman içerisinde buranın ürünlerini tercih eden, kendini burada rahat hisseden, hatta buranın hayat görüşünü paylaşan insanların KafeSim’in müdavimleri olacağını tahmin ediyorum. Peki, bunlar nasıl kişiler olabilirler? Herhalde çevreci, doğayı korumaya duyarlı, yedikleri yiyeceklerin nereden geldiğine, nasıl üretildiğine, kendilerine ve çevrelerine zarar verip, vermediğini önemseyen, belki vejetaryen kişiler olurlar. Ayrıca burayı tercih edenler anda kalmaya değer verenler de olabilir. Bunlar da sanatçılar, sanata önem veren kişilerdir büyük ihtimalle. Bir de karbon salınımını azaltmak ve doğaya zarar vermemek için bisiklet kullanan ve KafeSim’e bisikletle gelen kişiler. Çoğunluğunun çevreci, duyarlı, yazar, sanatçı ve bisikletçilerin oluşturduğu bu kişiler ise genel olarak rahat giyimli, entel ve bohem kişiler olabilir.

Misafir profiliyle alakalı olarak söz dış görünüşe gelmişken, KafeSim’in dış görünüşe harcanan vakit, emek ve parayla ilgili söyleyecek birkaç sözü var. Özellikle giyime ve kozmetiğe aşırı harcama yapmak da dünyaya büyük zarar veriyor. Şehirde yaşayan insanların çoğunluğu ihtiyacı olmadan sadece psikolojik tatmin veya sosyal statü göstergesi olarak alış veriş yapıyorlar. Makyaj, krem, bakım, kıyafet, ayakkabı, aksesuar, takı ve kullandıkları araçlara aşırı para harcayıp, bunu karşılarındakini etkilemek amacıyla kullanıyorlar. Sosyolojide buna "sparious consumption" deniyor. Peki ben nasıl giyiniyorum? İşe giderken başkalarının deyişiyle "smart chick” (rahat ve şık giyimli anlamında kullanılıyor) veya “prezentabıl” biriyim :) (Ama yeteri kadar etkili giyinmediğimi de düşünenler var.) Madem doğaya zarar veriyor neden bohem giyinmiyorum? Çünkü işim gereği rol yapıyorum. İçinde yaşadığınız dünyayı beğenmiyorsanız Amerikalı sosyolog Robert K. Merton'ın (1910-2003) gerilim teorisine göre birkaç seçeneğiniz var. Ya boyun eğer, toplumun geneline uyarsınız ya asi olur, toplumun dışında yaşarsınız ya da kanun dışı yollara başvurursunuz. Başka bir seçenek ise savaşmaktır. Topluma karışıp, basamaklarını tırmanıp, tepeden değiştirmeye çalışırsınız. Ben oyunu kuralına göre oynayıp, düzeni değiştirmek istiyorum. Çünkü insanı kişiliği, aklı, yapmak istedikleri ve yetenekleri yerine şekilcilikle dış görünüşü, cinsiyeti, maddi ve sınıfsal gücüne göre değerlendiren modern toplum düzenine karşıyım. Ancak şimdilik buna aykırı davranmıyorum. İnsanların şekilcilikle yargılanmayacağı günleri göremesem bile bu yolda çaba harcamak bile tatmin edici. Şehirlerde yaşayıp düzeni değiştirmek isteyen savaşçılar da tıpkı bir kızılderilinin başına tüylerini takıp, savaş boyalarını sürmesi veya bir askerin üniformasını giymesi gibi toplumun onları kabul edip, saygı duyması için toplumun istediği standartlarda görünüyorlar. Eğer yolumuz buysa yine de fazla alışveriş yapmadan etkileyici bir görünüme sahip olabiliriz. Bunun için bir kaç takım elbise yeterli olacaktır. Hepsi bu. Ayrıca eski kıyafet giymekten veya ikinci el kullanmaktan çekinmemeli. Alış veriş yaparken acaba buna gerçekten ihtiyacım var mı diye düşünmek gerek.

O zaman bir farkındalık yaratmak adına KafeSim akımına göre artık ucuz ve eski giyinmek moda. Hatta ne kadar ucuz ve eski o kadar değerli. Vintage gibi :) O zaman bu cumartesi günü KafeSim'de en ucuz ve en eski kıyafetlerimizle buluşuyoruz. İkinci el, başkasının eskisi, 1 TL veya yırtık pırtık bile olabilir, sorun değil. Cumartesi günü en eski kıyafetliyi seçip, günün menüsünü hediye edeceğiz :) Hadi bakalım gelsin eskiler! 
İlgili resim
Önemli Not: Bu kampanya hayal ürünüydü, belki gelecekte yapılabilir. Ancak şimdilik gerçek kampanyaya ise şöyle: İnstagram’da iki parça en eski ve en ucuz kıyafetini #kafesim hashtag’i ile aldığı yıl ve fiyat bilgisiyle paylaşan bir şanslı kişiye Midas Hotel Ankara’da yemek veya Midas Hotel Haymana’da günübirlik havuz kullanımı hediye edilecek. Katılmak için @kafe.sim de detaylara bakabilirsiniz. Örnek: Ben yarışmaya 20 TL değerindeki resimdeki kıyafetlerimle katılıyorum :) Ayrıca bu vesile ile eski kıyafetlerini vermek isteyenlerden toplayıp, Haymana’da ihtiyaç sahiplerine vereceğiz. Verilen eskilerin yerine yenilerini almamak kaydıyla J

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yemek Yapmak Kadın İşi Midir?

Ülker Gürtan Anısına (1928-2017) (@ayasdergisi Yazısı)

Masal ve Arketip Atölyesi - Norm Dışı